Zirai tarımın olduğu yerde örtücü bitkiler toprağa, ürüne ve çiftçiye büyük faydalar sağlar. Bu konuda ülkemizde yaygın kullanım pek yok. Biyolojik uygulama yapmakta olduğumuz tarım alanlarında örtücü bitki kullanımını artırmaya çalışıyoruz.
Bu konuda farkındalık arttıkça bu bitkilerin en güçlü, en doğal İLAÇ (gerçek anlamda, şifa kaynağı) olduğunu hep birlikte deneyimleyeceğiz. Örtücü bitkilerin fayda ve detaylarını paylaşmadan önce onları yabani/yabancı otlardan ayırmalıyız. Bu ayrım, yabani otları kötülemek için değildir; yabani otlar örtücü bitkilerle ortak faydalara sahip. Ancak örtücülerin toprağın yapısını geliştirmek, bitkiyi beslemek açısından üstünlükleri mevcut. Bitkilerin bir evrimsel süreci var. Bu süreçte yabani otlar ilk aşamada yerini alıyor. Bunlar çoğunlukla tek yıllık bitkiler. Örtücüler ise ağırlıklı olarak çok yıllık bitkiler. Bu iki farklı aşamada sadece bitkinin yaşam süresi değil, bitki ile birlikte hareket eden mikro canlı topluluğu da değişim gösteriyor.
İlkokul birinci sınıftaki bir çocuk ile, lise son sınıf öğrencisinin çevresi, sosyal bağları ve topluma desteğindeki farklılıklar gibi, iki bitki sınıfı birbirinden ayrışıyor.
Önemli olan bir konu, bizim ekeceğimiz bitkinin bu sınıf aralığında (ardıllık) hangi seviyede olduğu. Onun seviyesine uygun bir toprak ve mikroorganizma ağını yaratmak önceliğimiz olur.
Ortaokulda seviyesindeki bir öğrenciyi ilkokul birinci sınıfta okutmak istemeyiz. Yabani otlarla dolu bir toprağımız var ise, ileri ardıllıktaki bitkimize uygun bir toprak yok demektir.
Çözüm bu topraktaki mikro organizma ağını Biyolojik Kompost ile bitkimize uygun seviyeye çıkartmalıyız.
Bunu yaparken ileri ardıllıktaki örtücü bitkiler de bize destek olacaktır.
